Abdulkerim Şebik
Abdulkerim Şebik
Abdulkerim Şebik

Bir avukat düşünün, İslamı hayat nizamı olarak gören, liderinin ortaya koyduğu ‘Adil Düzen’ fikrine gönülden bağlanan, hayat; iman ve cihaddır düsturuyla davası için didinip duran. Babam Abdülkerim Şebik bir cümlede ancak bu kadar hülasa edilebilir.

Milli Görüş’ün kurucu kadrosunda sağlam bir nefer, evini herkese açan yirmi dört saat misafir ağırlamaktan yüksünmeyen bir kalender, garip gurebanın her davasına koşan, ücret kabul etmeyen, onların hayır duasıyla çam sakızı hediyeleriyle ocağını tüttüren, bu bereketle yaşamayı bilen bir hayırsever.

İnanmış insanlardı onlar, bu gün içi boşaltılan ‘Dava Adamı’ kavramının her anlamda hakkını veren, iki yüzyıldır izmihlal üzere olan bir medeniyeti tekrar ayağa kaldırabileceklerini, tüm birimleriyle işgal edilen devleti yeniden millete iade edebileceklerini düşünen, büyük hayalleri, büyük bir mefkûresi olan insanlardı.

Yaşadığı zamanın ruhunu yakalayan, herkesi ‘Sultanım’ diyerek baştacı eden, Fatih’in dar sokaklarında Akıncılarla yürürken, Emir Sultan Türbesi demirlerine çaresizce yapışan yoksullarla hüzünlenebilen, çileyi fedakârlığı diğergamlığı reklam metaı olarak kullanmayan, bilakis hayat tarzı olarak yaşayan bir nesildiler.

Erken bir zamanda irtihal etti, ondan öğrenecek daha çok şey vardı, kardeşlerim benim kadar dahi talihli değildi. Bir kış günü omuz omuza bir ömür tükettiği dostlarının omuzlarında emaneti teslim etti. Bu gün İslâmcı Gençliğin abisi, rol modeli olan bir çok isimle çocuk yaşta aynı safta tekbir aldık fatiha ve salavatlarla babamı uğurladık.

Türkiye otuz sene öncesinin üçüncü sınıf bir Afrika ülkesi değil artık. Her şey çok değişti ve gelişti. Geriden gelenler bayrağı çok ileri taşıdı. Ancak onların da nefesinin yetmediği, mevcut kadroların yetersiz kaldığı konularda yeni bir hamleye ihtiyaç duyuluyor. Yeni bir eşiğin arifesinde olduğumuzu hissediyor, kalkınırken ihmal ettiğimiz adaleti, refahı artırırken zayıflayan maneviyatı, daha yüksek bir hassasiyetle ele alarak Yeni Türkiye‘yi inşa edebileceğimizi görüyoruz.

Şimdi kazanımlarımıza sahip çıkma zamanı, şimdi taşın altına elimizi değil gövdemizi koyma zamanı, şimdi bir dünya lideri olan Recep Tayyip Erdoğan’ın arkasında yekvücut olma zamanı. Şimdi gönül coğrafyamızla mesafeleri aradan kaldırma, yaşlı gözleri silme, zulme dur deme zamanı.

Gayret bizden, Tevfik Allahtandır.